Bağımlılıklar ve Gerçekler

    Gerçeği görmemiz nasıl mümkün olur?  Bizler gerçeği görmek için bir çaba sarf ediyor muyuz yoksa hayat bunları getirdi bana mı diyoruz?   Neden gerçekleri görmek zor geliyor? Bağımlı olduğumuzdan olmasın???

      İnsanlar bağımlı oldukları çok sevdikleri şeyler karşısında gerçeği göremez hale geliyorlar.   Gerçekleri görmemiz bağımlılıklarımızdan kurtulmamızla mümkün olsa gerek. Bağımlı olduğumuz, vazgeçemediğimiz şeylerden kurtulduğumuz sürece özgürleşebilir ve gerçeği görmeye başlarız.  

      Bağımlı olduğumuz için hayatın gerçeklerini göremiyoruz. Bağımlılık dediğimiz zaman alkol, sigara gibi şeyler gelir aklımıza ama insanlar çocuklarına, eşlerine, işlerine, evlerinde besledikleri hayvanlarına da bağımlı oluyorlar.

       Bağımlılıklarımız ise bizi kör ediyor.

       Eşine bağımlısın seni aldatmasını, eve geç gelmesini görmüyorsun; çocuğuna bağımlısın yaptığı hataları görmüyorsun… Bağımlılıklar bizi görmez hale getiriyor… Ne zaman bilincimiz açılırsa gerçeği görmeye ve özgürleşmeye başlıyoruz.   Eşine, çocuğa olan bağımlılığından kurtulduğun sürece özgürleşirsin.

          Yaşadığımız problemler karşısında bağımlılığımız olduğu sürece o problem bize hep buğulu gelecektir. 

         Yaşadığımız problemin sebebine inip bağımlılığımızı ortadan kaldırmadığımız sürece o sorunumuzu çözmek bize hep dağ gibi büyük gelecek. Oysa çözüm gözlerimizdeki perdeyi kaldırıp, aydınlık, perdesiz bir göz ile bakabilmektir.

         Ulaşmak istediklerimiz, başarmak istediklerimiz vardır . Bu evi almak istiyorum, buraya ben müdür olmak istiyorum, der ve bu isteklere ulaşmak için çabalar dururuz.  Ya mantıksal olan aklımızla hareket ederiz ve gerçeği görebiliriz ya da duygularımızla hareket ederiz ve sahte olana kapılırız. 

       Bizler ulaşmak istediklerimiz için ulaşamadıklarımız için acı çekiyoruz. Çocuğumun üniversiteyi kazanmasını istiyorum, kendim için istiyorum bunu aslında… ama üniversiteyi kazanınca ne olacak iyi mi kötü mü alacak bunları hesap etmeden duygusal aklımla bunları istiyorum. Herkesin çocuğu kazandı benimde çocuğum kazanmalı diye düşünüyorum. Çocuğunu kendi haline bıraktığın zaman aslında çektiğin acı da problem de ortadan kalkmış oluyor. 

          Duygularımızın içinde boğulmayalım… Duygularımız ne kadar pasif mantığımız ne kadar aktif olursa doğru kararlara o kadar yakın oluruz, verdiğimiz kararlarda yanılmadığımızı görürüz. Olanı olduğu gibi görmemiz ancak bizim bağımlılıklarımızda kurtulmamızla gerçekleşecektir. Duygularımızla hareket ettiğimiz sürüce hep sahte olan ile boğuşmak zorunda kalacağız. Ne kadar mantıksal aklımızla faydaya yaklaşmak için uğraşırsak, bilincimizi de o kadar açık tutarız ve doğru kararları hayatımıza dahil etmeye başlarız. Doğru kararları vermeye başladığımızı görürüz.   

           O zaman işin sırrı, duygusal aklın pasif mantıksal aklın aktifliğinde olsa gerek…