Eşine o kadar çok bağımlıydı ki, onu kaybetme ve onsuz bir hayat yaşama korkusu ile hal ve hareketlerinde abartıya kaçıyordu… Bu şekilde davranması ise eşiyle arasının her geçen gün açılmasına sebep oluyordu.
Her şey çok güzel giderken, yıllar sonra ceviz kabuğunu doldurmayan sebeplerden ötürü tartışmalar başladı. ‘İlk tanıdığımda böyle değildin, sen çok değiştin’ demeler arttı… Oysa ki kişi hala aynı kişi, ama artık istekler değişti… Çünkü dengeyi bir taraf bozdu ve aktifleşti…
Eşiyle problemleri var ama çözümü dış dünyadan arıyor: akrabalar, terapistler… Şöyle yap, böyle davran diyorlar. Diyorlar ama onun problemi eşiyle… Ve onunla çözmesi gereken yerde dış dünyadaki bir çözümün peşinde… Peki dış dünyadan alacağı çözüm gerçek çözüm mü? Yoksa anlık sahte çözüm mü? Onu ne kadar çözüme ulaştıracak?
Duyguları çok aktifleşti ve doğru düşünemez hale geldi, yanlış kararlar aldı. Sakince bir köşeye çekilip olayların nereden başladığını bir düşünse, sebebe bir gelebilse… Her şey çok daha kolay olacak oysa…
Bizler problemlerimizi anlık çözümler ve anlık yatıştırıcılar ile bir süreliğine çözebiliriz. Problemin kaynağına gitmediğimiz sürece o problemi hep yaşamaya devam ederiz.
Önemli olan sonuca odaklanmak değil, sebebi bulmak ve ona göre olumlu yönde davranış değişikliğinde bulunmaktır.
Ve aslında hayatımızı daha konforlu hale getirmek bizim elimizdedir…