Rahat Bir Tuzak

İnsanlar hayatlarında birçok istekte bulunurlar. Daha başarılı, daha iyi, daha güzel yaşam sürebilmek için birçok mücadeleye girerler. Ulaşılması güç olan şeyi en büyük istekleri haline getirirler. İnsanlar yaşadıkları süreçlerde sonuçlara bakarak tepki verirler. “Eşimle tartışıyorum, çocuğum çok yaramaz, geceleri uyuyamıyorum” gibi buna benzer durumlardan bahsedip şikâyet ederler. Alacakları kararlar da bu sonuçlara yönelik olur: Eşinden ayrılır, çocuğunu döver, uyku ilacı alıp uykusuzluk problemini düzelteceğini düşünürler. Buyüzden yaşanılan olayların sebebine bakarak bunları değiştirmeye yönelik davranışları olmaz. Mesele, yaşanılan bu olayların neden ortaya çıktığını bulabilmektedir. Sebeplere odaklı olmayıp sadece sonuçlara bakan insanların gerçeği görmeleri mümkün değildir. 

Bireyler yaşadıkları her olayda en basite aldıkları yerden vurulurlar. Gece yediği bir tatlı veya gündüz yaşadığı olumsuz bir olay o günün sonuçlarına sebep olmuştur ancak insan bunun farkında değildir. 

Bir iğnenin aslında ne kadar küçük olduğu, yokluğunun kişide çok büyük bir eksiklik oluşturmayacağı düşünülebilir. Bu yüzden işlevi, görevi, varlığı basite alınabilir. Ancak o iğne basit görülmeyip kullanılabilir hale getirildiğinde binlerce terzi bunun sayesinde ihtiyaçlarını karşılayabilir.

İlişkilerde de bunu görmek mümkündür. Yaşanılan hiçbir olumlu-olumsuz davranışı basite almamak gerekir. İnsanlar basiti kendi zihinlerinde var saymazlar. Zannettikleri o basit şey gerçekten de o kadar basit midir? Basit olarak görülen şeyler aslında insanın en çok hasar aldığı yerlerin başlangıcıdır. İlk içilen sigara, alınan o ilk dumanlı nefes kişinin basit olarak nitelendirdiği bağımlılığın başlangıcı olabilir. Bu basit görülen davranış olmasaydı eğer böyle bir bağımlılık süreci oluşmayacaktır. Söylenen ilk yalan, beyaz dahi olarak adlandırılsa bile bu basite alınamayacak kadar büyük sonuçlar doğurur. Bir sonraki yalana da zemin oluşturur ve bu kişiyi büyük çıkmaza sokacaktır. 

Basit, aslında basit olmayan çok büyük bir kavram. Basite alınan her şeyin sonuçları mutlaka çok büyük olmaktadır. Basitlik, ilk basamağa atılan en önemli adımdır. Düşünüldüğünde sağlam bir temel atmanın önemi de bununla açıklanır. Ev yapmak için elbette ki temel atmak yeterli olmayacaktır. Ancak o temelde bir problem olması dikilen gökdelenin en ufak bir sorunda yerle bir olmasına sebebiyet verir. Bu yüzden hayatın her alanında basiti ciddiye alıp buna uyumlu davranışlar sergilenmelidir.

İnsanlar basite aldıkları konularda rahatlığa kapılırlar. “Nasıl olsa yaparız…”, “şu kadarcık şeyden ne olur…” gibi cümlelerde bu yanılgıları görmek mümkündür. Rahatlığın insana sunduğu bu tuzak işte tam burada açığa çıkar.  İnsanlar rahat bir yaşam sürmek isterler. Bahsedilen rahatlık, insanlarıistiyor oldukları şeyler doğrultusunda o şeye en kısa yoldan ulaştırmaktadır. İnsan yaşamında rahatlık, insanı psikolojik ve fizyolojik olarak hasar almasına bozulmasına sebep olur. Bir annenin sürekli çocuğunun ihtiyacını karşılaması, çocuğun kendi ihtiyaçlarını karşılama marifetini oluşturamaması bu çocuğu rahatlık tuzağına düşürür. Bu kişinin 7 yaşında ihtiyacı az olabilir ancak artık 27 yaşında olan bu çocuk rahatlık tuzağından ayrışamadığı için bunu temin edebilecek marifeti olmaz. Yaşamını istiyor olduğu yönde sürdürebilmek için başkalarından bunu beklemeye, etrafında anneler bulmaya gereksinim duyar.

Basite disiplin olmak, önemsemek kişiyi yüceltir. İnsanı başarıya, istiyor olunan yönde doğru bir şekilde ulaştırır.Basitlik, basite alınmadığı; sebeplere odaklanıp sonuçlar dikkate alınmadığı zaman hayat oldukça doğru ve tuzaksız bir şekilde ilerleyecektir…